12 Eylül 2019 Perşembe

Domates Biber

Zihnimizin dilimizi şekillendirdiği kadar dilimiz de zihnimizi şekillendiriyor.
Ne yersek o isek bedensel olarak, ne dersek de o oluyoruz (zihinsel ve ruhsal olarak)
Bir öğretmenim "korksan da korkmuyormuş gibi yap, kimse aradaki farkı anlamaz" demişti
Şimdi ben de ekliyorum"... ve sen de gerçekten korkmamaya başlarsın."
Tabi dilde doğruluk, şiddetsizlik olmalı yoganın ana şartlarından..
Satya ve Ahimsa.
Peki ama dil bu kadarla bitmiyor.
Nezaket, düşüncelilik, çok yönlülük, empati de içermeli
Söylediklerini kime nasıl nerede ve ne zaman söylediğin sözcüklerin anlamını değiştiriverir.
Geri bildirim iyi niyetli olabilir, ancak bire bir, öz, sebepli, amaçlı ve katkısız olmalıdır
Aksi halde kötü niyetli sezilebilir.
Öğrettiklerini, savunduklarını yapmak gerekir
Zira çocuklar ebeveynlerinin öğretmenlerinin dediklerinden ziyade yaptıklarını örnek alır
Her insan çocuktur.
Para insanı bozabilir, çok para daha çok bozabilir
Kazandıkça ihtiyaçların değil isteklerin artar
Ego varlığını sürdürmelidir elbette ince bir zar halinde kalkan olarak
Ne zaman sarıp sarmalanırsın egoyla işte o zaman görüntün, hükümdarlığın pek elzem olur ve kıskançlığın baş gösterir veya artıverir
Her şeye kolay sahip olmuş olmak domine etme hissiyatıyla illüzyon yaratabildiği gibi
Kendinde asla fark edemeyeceğin huysuz ve bencil bir doyumsuzluğa da yol açabilir.
Bu şımarıklığa hiç tahammülüm yok.
Kendinden başkalarıyla nasıl konuşacağını bilmemek karakter özelliği olamaz,
Olsa olsa direnç olur.
Öğrenmeye karşı bir direnç.
Yazımı okuduktan sonra IQ'nuz yükselecek diyen yogi de aynı tasın çorbası.
Ölçmüş gibi...
Akademiye gülen resmiyetsizlik ve samimiyetsizlikte boğulan o kimseleri düşünüyorum da, bilimsel mutluluk kaynağı sevişmeye hayır deyip nefsini terbiye ettiğini sanırken büyük paralarla iş yapıp tropik seyahatlerde coşan nefsin terbiyesiyle kim ilgileniyor.
Normalde öyle esnektir ki aklım ruhum ve dilim. İlişmem, sayarım, kendime bakarım.
Ama kendinden başkasına "anlamasan da oku, beyninde bir şeyler değişecek" diyen had bilmez bir kimsenin ilahlaştırılarak kitlelerce takibi korkunç.
Ama o da haklı dedirtiyor çünkü. Tepki vermek yerine imza isteyenlerle çevrili.
İnsanlar sanal ve sahte bir mutluluk giyinip ne zaman kadar üşümez...
Deneysellik doğamızda o ayrı
Kaç ten zuhur edecek etine ve kaçında aşkı deneyimleyeceksin?
Kaçına müsamaha gösterecek, kaçında mütevazı olacaksın?
Kaçına yenilecek, kaç kez itileceksin?
Genç bedenin derinin altında enjekte edilen ilaçlarla böyle kalmaya devam eder gibi görünecek,
Ruhunun içine hangi ilaç diriliği tazeliği tezahür ettirecek?
Ve ne zaman teyakkuza geçecek ayacaksın?
Aklından geçirdiğin imajlara, renklere, şekillere, görüntülere ve tabi dile, sözcüklere, cümlelere dikkat et.
Oluverir.
Cuz it's just my imagination.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Tuza banıldığı sanılmış ekmek

Adil dövüşmeyenle savaşmak Ona beyaz bayrak sallamak Teslim olmak mı? Yapamam. Kılıcımı daha sağlam tutmak için Bir göğsümü feda etmem gerek...