İstanbul'a ilk gittiğimde Creme Brulee yiyebilmek için uzun antrenmanlar yapardım
Üzerinde esmer şeker ateşle karamelize edilmiş o toprak kaselerde servis edilen 200küsur kalorilik tatlı
Ah öyle tat alıyordum hayattan
Bir de saçlarımı ördürmekten keyif alıyordum
Sıçan deliği diye tarif ettiğim dairemi şimdi nasıl da özlüyorum ve rüyamda geri dönmeye söz veriyorum
Meğer orada çok şeyim kalmış, anılarım, eşyalarım, geçmişe ait sesim, tenimi nefesim...
Ne çok toksik yaşanmışlık...aslında...
SÜrekli detoks yapmam bundandı belki de
ve ben deliceisne bundan besleniyordum
Kayboluyor, yenileniyor, unutuluyor ve ilerliyor, bir sonraki episoda geçilebiliyordu
İsimleri koluma dövdürmedim ama unutmadım da
Yer isimleri, kitap, film, cadde, sokak, bar, pet ve insan isimleri...
Sanatçılar...
Gezginler...
Çok tanıştım.
Kadın erkek...
Tarçınlı havuçlu kek, brownili fransız çikolata, yağmur, çamurlu kar, ikea yıldızlı led ışıklar...
Yeni birini tanımadığım günü yaşanmış saymayan ben,
Şimdi denize yakın, insana uzağım.
Yaklaştıkça güvenim kayboluyor ve güvenmeye ihtiyaç duyuyorum şu sıralar
Güvenmeme gerek olmadan, tekrar incinmeden devam edebilmem için bekliyorum
Aslında umrumda değil
İşte hiçbir şey hissetmeme hastalığına yakalanmış olabilirim
Sinir uçlarım uyuşmuş olabilir
Parmaklarıma değdiğinde biri anlamam gerek ama ya dokunan ya dokunma biçimi doğru değil ya da bende yolunda gitmeyen bir şeyler var, ya da, ya da içimde olduğundan haberim olmadığı halde acıyan yerlerimin bile bitmesinden bu duymazlık.
Ya da sevemiyor muyum acaba artık?!
Bu çok fena olur!
Buna inanmak istemiyorum.
İnsan sevemezse...
Yok düşünmeyeceğim.
Belki de sadece uykum gelmiş, yorulmuşumdur.
Taş taşımışımdır!
Yolu yarılamış ve kazanacağımı sandıklarım yüzünden sahip olduklarımla sahip olabileceğim ömür parçasının bir kısmını kaybetmiş olabileceğim distopik düşüncesine kapılmışımdır bilinçli bilinçsiz.
Belki de nasıl olsun ağzımızın tadı yerinde olsun yeter diyebilmek için yirmi hurma haşlayıp, bu kadar tatlılık çok biraz da gerçek olsun acısın diyerek kakaoyla yoğurmuş, yumuşatıp kabul etmek için de hindistan ceviziyle karmışımdır.
Creme Brulee başka bir şey hurma hamuru başka.
İkisi de o değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder