20 Mayıs 2019 Pazartesi

Soda Kefir

Yarım asırdan yaşlı bilge bir karga uçuyor benimle
Bir yanda üzgün ürkek naif serçe
Karanlıkta beş yüz mum
"Su verenlerim çok olur mu?"
Hatırımda bir sofra, köpekler, kediler
Şen bir an ve masumiyet kurban edilmeye hazırlanıyor
Gözden düşen üç beş damlanın lafı mı olur
Gözden düşen üç kuruşluk insan sıfatına duyulan hissizlik yanında
Sonra bir merhem bin dirhem etimi örtüyor iyileştirmeye
Bir elin tutuşundaki kahrolası sıcaklık ta en başından aklı baştan alıyor
Orkideden sular fışkırıyor, tomurcuklanıyor orkide
Beklenmedik hatta korkulan bir mutluluk antika dükkanından yeni bir şey almak gibi
Tüm yapılacaklar listesine tükürme isteği
Akılda bir yat bir gün doğumu sabahın terli tene vuran ilk ışıkları
Tüm acıkmış yerlerine önce ateş ve sonra serin sular değer gibi
Tekrar etme, kaybetme korkusu ve belki de bu kez öyle olmaz telaşı
Öğretilmiş yasalar öğrenilmiş kalıplar
Kasıklarım titriyor, alnım dizime teslim
Kim bilir neler var orada,
kim bilir neleri biriktirdin tutuyorsun kasıklarında diyor öğretmenim
Beden esnedikçe, düşünceler esniyor,
incecik bir zar ardı görünüyor ve kendi kayboluyor
Kendini yok eden bir varlıkla kuralsızlık ebemi de korkutuyor
Ezelinden ebediyetine bu yaşamın
Edebiyatına yaşayanın
Gelmişine geçmişine bir bakış atıyorum
Görüyorum
Herkes çok biliyor
Ben ise konuşmadan kör cahil ve alabildiğine öznel yaşamak istiyorum.
Pencerem benim olsun, bacasız çatınız sizin!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Tuza banıldığı sanılmış ekmek

Adil dövüşmeyenle savaşmak Ona beyaz bayrak sallamak Teslim olmak mı? Yapamam. Kılıcımı daha sağlam tutmak için Bir göğsümü feda etmem gerek...