Kaft-Shaping Love
Shape of Water
Bruce Lee: "Be like water."
They used to call me "Su"
Liquid, akışkan, flowing, wavy, smooth
On the surface, in the very deep
Flushing fountain
Falling down the mountain
Swallowing depths
River beds paths banks soaked dump and wet
Raining melting then a sec later Frozen
As Madonna sings
Adaptation
Dribbling on the skin
Dropping down the eye
Evaporating once disregarded
Rains once really loved.
Like Latino
Like Spanish
Like old old Turkish...
Soft touch
Retouch
Free touch
No touch.
27 Mayıs 2019 Pazartesi
Avokado ezmeli ekmek üstü Poşe Yumurta
Bağrıma vuran Y parmakları sessiz olmam gerektiğini tekrarladı altı defa
Sesim yoktu, ya da ben yoktum ve sesim olmuştum, yok olmuştum
Ya ben davetkardım, ya da onlar Sirene'a çekiliyorlardı ve kaybediyorlardı kendilerini
Ben varlık gösterdiğim anda bir telaş, bir tepki, bir çelişki, bir korku
Amphibian Man sakindi bir
Sirene'in onu nasıl ham yapabileceğinden haberdardı belki de...
Ya da pür şefkatliydi...
Solungaçlarımı kuyruğumu incitse kalbimi ruhumu zedelese
Bilmeliydi onarırdım, devam eder ve saymayanı yok sayardım
Bilmeyenin gafleti, cehaleti en büyük mutluluğuydu
Önemsemezdim.
Harcamamak isterdim, bozuk sesi almasaydım.
Hiçbir el fiziksel bedenime tam da kalp çakramın üstüne vuramazdı
Evimi terk ettiği an buydu, kapıyı çektiği değil
Ben o anı defalarca yaşamıştım çoktan
Sükun kalamayan giderdi, giden geri dönemezdi
Çok eskidendi o.
Kadın uyanalı çok olmuştu.
Kadınlığını hatırlayalı...
Sezgilerim ve en antik, en ilkel içgüdülerim etten bedenden öteye geçeli de çok olmuştu.
Üçüncü günde, hangi sıfatla, ne hakla ...
Sıfatı olsa, üç asır geçse hak mı, ne alaka?!
Dön başa.
Deja vu.
Sesim yoktu, ya da ben yoktum ve sesim olmuştum, yok olmuştum
Ya ben davetkardım, ya da onlar Sirene'a çekiliyorlardı ve kaybediyorlardı kendilerini
Ben varlık gösterdiğim anda bir telaş, bir tepki, bir çelişki, bir korku
Amphibian Man sakindi bir
Sirene'in onu nasıl ham yapabileceğinden haberdardı belki de...
Ya da pür şefkatliydi...
Solungaçlarımı kuyruğumu incitse kalbimi ruhumu zedelese
Bilmeliydi onarırdım, devam eder ve saymayanı yok sayardım
Bilmeyenin gafleti, cehaleti en büyük mutluluğuydu
Önemsemezdim.
Harcamamak isterdim, bozuk sesi almasaydım.
Hiçbir el fiziksel bedenime tam da kalp çakramın üstüne vuramazdı
Evimi terk ettiği an buydu, kapıyı çektiği değil
Ben o anı defalarca yaşamıştım çoktan
Sükun kalamayan giderdi, giden geri dönemezdi
Çok eskidendi o.
Kadın uyanalı çok olmuştu.
Kadınlığını hatırlayalı...
Sezgilerim ve en antik, en ilkel içgüdülerim etten bedenden öteye geçeli de çok olmuştu.
Üçüncü günde, hangi sıfatla, ne hakla ...
Sıfatı olsa, üç asır geçse hak mı, ne alaka?!
Dön başa.
Deja vu.
21 Mayıs 2019 Salı
Sushi
Neslican Tay'ı bilirsiniz
Güzeller Güzeli genç bir kadın ve kanserle mücadele ediyor
Az evvel Instagram hesabına koyduğu sarı arkaplanlı ve platin peruklu fotoğrafının altına yazmış
Haberler stabilizmi işaret ediyor, kanserde iyi küçük bir şey oluyorsa kötü büyük şeyler de oluyor
Bu yazda kemoterapili geçecek demiş
Sabahtan beri insanların sanal alemde kalplerini nasıl da döktüğüne bakıyorum
Bir rahatlama yöntemi
İnsanların çok fotoğraf vs paylaşmasını ise psikolojik sıkıntı olarak değerlendiren doktorlar var
İletişim şeklimiz değişti bence hepsi bu
Uzaktan samimiyiz
Herkese söyleyebildiklerimizi "bir"ine söyleyemiyoruz
Ya 'umrumda değil herkes bilsin' rahatlığı ya da 'kimseyle paylaşamam/paylaşmayayım' ketumluğu arasına sıkışmışız
Bir baktım benim verdiğim psikolojik ve hukuki savaş da bu yaz da sürecek...
Şükrettim tabi sağlık olsun da içimizi kemirmiyor muydu bu da
Ama yine Neslican'ın dediği gibi "Geceçek" ve what's "next?!"
Sonra saate bakıyorum, saati görmüyorum da başka zaman dilimine kayıyor aklım
Göz kapaklarım kısılıyor,
Uyku.
Güzeller Güzeli genç bir kadın ve kanserle mücadele ediyor
Az evvel Instagram hesabına koyduğu sarı arkaplanlı ve platin peruklu fotoğrafının altına yazmış
Haberler stabilizmi işaret ediyor, kanserde iyi küçük bir şey oluyorsa kötü büyük şeyler de oluyor
Bu yazda kemoterapili geçecek demiş
Sabahtan beri insanların sanal alemde kalplerini nasıl da döktüğüne bakıyorum
Bir rahatlama yöntemi
İnsanların çok fotoğraf vs paylaşmasını ise psikolojik sıkıntı olarak değerlendiren doktorlar var
İletişim şeklimiz değişti bence hepsi bu
Uzaktan samimiyiz
Herkese söyleyebildiklerimizi "bir"ine söyleyemiyoruz
Ya 'umrumda değil herkes bilsin' rahatlığı ya da 'kimseyle paylaşamam/paylaşmayayım' ketumluğu arasına sıkışmışız
Bir baktım benim verdiğim psikolojik ve hukuki savaş da bu yaz da sürecek...
Şükrettim tabi sağlık olsun da içimizi kemirmiyor muydu bu da
Ama yine Neslican'ın dediği gibi "Geceçek" ve what's "next?!"
Sonra saate bakıyorum, saati görmüyorum da başka zaman dilimine kayıyor aklım
Göz kapaklarım kısılıyor,
Uyku.
20 Mayıs 2019 Pazartesi
Soda Kefir
Yarım asırdan yaşlı bilge bir karga uçuyor benimle
Bir yanda üzgün ürkek naif serçe
Karanlıkta beş yüz mum
"Su verenlerim çok olur mu?"
Hatırımda bir sofra, köpekler, kediler
Şen bir an ve masumiyet kurban edilmeye hazırlanıyor
Gözden düşen üç beş damlanın lafı mı olur
Gözden düşen üç kuruşluk insan sıfatına duyulan hissizlik yanında
Sonra bir merhem bin dirhem etimi örtüyor iyileştirmeye
Bir elin tutuşundaki kahrolası sıcaklık ta en başından aklı baştan alıyor
Orkideden sular fışkırıyor, tomurcuklanıyor orkide
Beklenmedik hatta korkulan bir mutluluk antika dükkanından yeni bir şey almak gibi
Tüm yapılacaklar listesine tükürme isteği
Akılda bir yat bir gün doğumu sabahın terli tene vuran ilk ışıkları
Tüm acıkmış yerlerine önce ateş ve sonra serin sular değer gibi
Tekrar etme, kaybetme korkusu ve belki de bu kez öyle olmaz telaşı
Öğretilmiş yasalar öğrenilmiş kalıplar
Kasıklarım titriyor, alnım dizime teslim
Kim bilir neler var orada,
kim bilir neleri biriktirdin tutuyorsun kasıklarında diyor öğretmenim
Beden esnedikçe, düşünceler esniyor,
incecik bir zar ardı görünüyor ve kendi kayboluyor
Kendini yok eden bir varlıkla kuralsızlık ebemi de korkutuyor
Ezelinden ebediyetine bu yaşamın
Edebiyatına yaşayanın
Gelmişine geçmişine bir bakış atıyorum
Görüyorum
Herkes çok biliyor
Ben ise konuşmadan kör cahil ve alabildiğine öznel yaşamak istiyorum.
Pencerem benim olsun, bacasız çatınız sizin!
Bir yanda üzgün ürkek naif serçe
Karanlıkta beş yüz mum
"Su verenlerim çok olur mu?"
Hatırımda bir sofra, köpekler, kediler
Şen bir an ve masumiyet kurban edilmeye hazırlanıyor
Gözden düşen üç beş damlanın lafı mı olur
Gözden düşen üç kuruşluk insan sıfatına duyulan hissizlik yanında
Sonra bir merhem bin dirhem etimi örtüyor iyileştirmeye
Bir elin tutuşundaki kahrolası sıcaklık ta en başından aklı baştan alıyor
Orkideden sular fışkırıyor, tomurcuklanıyor orkide
Beklenmedik hatta korkulan bir mutluluk antika dükkanından yeni bir şey almak gibi
Tüm yapılacaklar listesine tükürme isteği
Akılda bir yat bir gün doğumu sabahın terli tene vuran ilk ışıkları
Tüm acıkmış yerlerine önce ateş ve sonra serin sular değer gibi
Tekrar etme, kaybetme korkusu ve belki de bu kez öyle olmaz telaşı
Öğretilmiş yasalar öğrenilmiş kalıplar
Kasıklarım titriyor, alnım dizime teslim
Kim bilir neler var orada,
kim bilir neleri biriktirdin tutuyorsun kasıklarında diyor öğretmenim
Beden esnedikçe, düşünceler esniyor,
incecik bir zar ardı görünüyor ve kendi kayboluyor
Kendini yok eden bir varlıkla kuralsızlık ebemi de korkutuyor
Ezelinden ebediyetine bu yaşamın
Edebiyatına yaşayanın
Gelmişine geçmişine bir bakış atıyorum
Görüyorum
Herkes çok biliyor
Ben ise konuşmadan kör cahil ve alabildiğine öznel yaşamak istiyorum.
Pencerem benim olsun, bacasız çatınız sizin!
19 Mayıs 2019 Pazar
Külah dondurma
Rüyamda bıçaklarla öyle bir kestiler ki beni
Parmaklarımı, alnımı, göğüs kafesimi
Hiç kanamadım
Saçkıranlar oldum
Bağıra bağıra ağladım
Canavar yüzler kovaladı beni
Kendi yarattığım..
Yine uyandım, yine kalktım, yine devam ettim.
Oysa neler neler söylemek isterdim.
Nasıl ziyan ettiğini anlasın isterdim
Ziyan oldum ben de ziyan ettim
Ya da iyilikten iyi niyetten hep maraz doğdu
Herkes kendince kendine iyiydi
Herkes haklı
Herkes masum
Ölçmesi zor
Etiketlemesi kolay
Yaz da geldi yine
Bir top ateş lütfen
İçim serinlesin.
Parmaklarımı, alnımı, göğüs kafesimi
Hiç kanamadım
Saçkıranlar oldum
Bağıra bağıra ağladım
Canavar yüzler kovaladı beni
Kendi yarattığım..
Yine uyandım, yine kalktım, yine devam ettim.
Oysa neler neler söylemek isterdim.
Nasıl ziyan ettiğini anlasın isterdim
Ziyan oldum ben de ziyan ettim
Ya da iyilikten iyi niyetten hep maraz doğdu
Herkes kendince kendine iyiydi
Herkes haklı
Herkes masum
Ölçmesi zor
Etiketlemesi kolay
Yaz da geldi yine
Bir top ateş lütfen
İçim serinlesin.
15 Mayıs 2019 Çarşamba
Keçiboynuzlu Fıstık Ezmesi
Tül perdenin arkasından bakıyorum balkon demirlerine konan kumruya
İki kabuk tarçın kupada, yarısı yanmış mumlarla dolu masa ve sabah sabah şampanya içme isteği
Kutlama yok, bir hüzün, gereksiz bir hüzün ve "hüzünlü kadın güzel kadın" derlermiş sevindim
Koşu, yoga, ip; hepsi bir kenarda dursun; biri de beni avutsun isterim
Bir de ben diyeyim "seninle hiçbir şey düşünmeden rahatım, huzurluyum, mutluyum"
Yea, I have issues! Who doesn't?
Hepimiz defolu ürünleriz, we are all damaged goods here...
Bazen devam edemiyorum, yataktan çıkasım, aynaya bakasım, konuşasım gelmiyor
Yatayım bir insan eline, omzuna, dizine, sırtına, karnına; saçımı okşasınlar, alnımı öpsünler
Okumak, yazmak bile bir yük gibi...
En iyisi suyun altına girmek.
Yerin dibinden sonra orası serinletir içimi.
Bisiklete de binmiyorum eskisi gibi.
Yoruldum.
Biraz güneş tenime, biraz tuzlu su bağrıma iyi gelecek.
Bu da geçecek.
Akşama bir şeyciğim kalmaz.
Gücüm?..
İki kabuk tarçın kupada, yarısı yanmış mumlarla dolu masa ve sabah sabah şampanya içme isteği
Kutlama yok, bir hüzün, gereksiz bir hüzün ve "hüzünlü kadın güzel kadın" derlermiş sevindim
Koşu, yoga, ip; hepsi bir kenarda dursun; biri de beni avutsun isterim
Bir de ben diyeyim "seninle hiçbir şey düşünmeden rahatım, huzurluyum, mutluyum"
Yea, I have issues! Who doesn't?
Hepimiz defolu ürünleriz, we are all damaged goods here...
Bazen devam edemiyorum, yataktan çıkasım, aynaya bakasım, konuşasım gelmiyor
Yatayım bir insan eline, omzuna, dizine, sırtına, karnına; saçımı okşasınlar, alnımı öpsünler
Okumak, yazmak bile bir yük gibi...
En iyisi suyun altına girmek.
Yerin dibinden sonra orası serinletir içimi.
Bisiklete de binmiyorum eskisi gibi.
Yoruldum.
Biraz güneş tenime, biraz tuzlu su bağrıma iyi gelecek.
Bu da geçecek.
Akşama bir şeyciğim kalmaz.
Gücüm?..
8 Mayıs 2019 Çarşamba
Loğusa Şerbeti
14.04.2019
Denize her bakışım, sahile vuran dalgalara her dalışımda aklıma şu gelir:
Rüzgarla birlikte alnımda uçuşan saçlarımın ardında gözlerim kamera ve manzara tam da bu haliyle perdeye yansıyan görüntü. Saykodelik bir motion ile çakılların, kargaların ve çocukların seslerini duyuyor, pembe mavi gökyüzünün altında köpük köpük dalgaların kıyıya vuruşunu izliyorum ben de bu salondaki herkes gibi, sessizce. Kim bilir bu kaçıncı dalga bu sahile vuran, kim bilir hangi dalga gördüğüm en son dalga olacak, ve kim bilir kaç kişi daha dalgaları böyle seyredecek kıyılarına vuran?
Kıyıya vururken topladığım damlalardan kaçı benimle geri dönecek ve dönüş yolunda kaç çakıla daha tenim, sözüm, gözüm değecek? Kaç balık geçecek içimden, kaç kişi beni seyredecek?..
Denize her bakışım, sahile vuran dalgalara her dalışımda aklıma şu gelir:
Rüzgarla birlikte alnımda uçuşan saçlarımın ardında gözlerim kamera ve manzara tam da bu haliyle perdeye yansıyan görüntü. Saykodelik bir motion ile çakılların, kargaların ve çocukların seslerini duyuyor, pembe mavi gökyüzünün altında köpük köpük dalgaların kıyıya vuruşunu izliyorum ben de bu salondaki herkes gibi, sessizce. Kim bilir bu kaçıncı dalga bu sahile vuran, kim bilir hangi dalga gördüğüm en son dalga olacak, ve kim bilir kaç kişi daha dalgaları böyle seyredecek kıyılarına vuran?
Kıyıya vururken topladığım damlalardan kaçı benimle geri dönecek ve dönüş yolunda kaç çakıla daha tenim, sözüm, gözüm değecek? Kaç balık geçecek içimden, kaç kişi beni seyredecek?..
6 Mayıs 2019 Pazartesi
Bergamotlu mis gibi Earl Grey çay
Tam yüzüm düşecek, dudaklarım bükülecek, bir şey oluyor. Ve beni heyecanlandırıyor. Bekle, sabret diyor gökyüzündeki o çocukluğumun taklacı kuşları. Haklılar. Nefsim kadar uyarım ben de onlara o zaman. Hayır, keşiş değilim ki.. :)
1 Mayıs 2019 Çarşamba
2 kadeh kırmızı şarap
Dili kültürü de olduğu gibi miras almıyoruz
Birileri seyahat etmiş dönüş memlekete
Birileri emekçi haklarında kimi lgbt
Birileri el ele soğuk bira dudak dudağa
Ben ikinci kadehteyim okuyacak makalelerin var yazacaklarım birikti konuşacaklar..
Bir yandan yaslanıp geriye şöyle bir batan güneşin ardından ufka bakasım var ve hala bakasana sirsanaya kendim çıkamıyorum
Olsun
Bebek gibi
Ayaklarımın üzerinde yürümeyi doğar doğmaz öğrenmedim ya
Hele kendi ayaklarım üzerinde durmak 20yılımı almışken
Ellerimin üzerinde durmak süreci umarım daha az sürer
Netflix, fıstık ezmesi, spirulina, macha, verona
Single origin değiliz blendiz ondan lezzetliyiz demiştik zaten
Zaten demeyi sevmem de zaten
Eski aşklar da yalan oldu zaten
Kıyafetler çamaşırlıkta
Süpürdüm koridordaki saçları
Yazılacak kitaplar, hazırlanacak sunumlar, bir ara sahneye çıkacağım hayatta, ki Lina bana "my Lady on the stage" der
Kasımpatılar cam fanusta ben en sevdiğim cafede aklımda dostlar düşmanlar
Hayat göz açıp kapana kadar
Dertlerim dert mi şimdi
Dert yok
Bende yok yok
Spor tayta düğün kırmızısı ruj
Spor ayakkabıya hippi mavisi hal hal
Dantel crop topa bohem tek küpe
Şaşırmış karıştırmış bulunuşum
Hali hazır bulunuşluğum
Her an her şey ve herkese
Biri uzun boylu keskin hatlı
Yumuşak kalpli ve maskülen
Biri kendini bulmuş, kendi olmuş biri
Koşmuş, uçmuş, görmüş, öğrenmiş biri
Şarkılar söyleyip dans edebilen biri
Seyahat edip spor yapıp hem kömür hem beyaz renklerde
Urban ve apatman çiçeği biri
Öyle demişti lise edebiyat öğretmenim
Saksı değiliz ama saksı çiçeğiyiz ve yaban kurutur bizi
Kibarız
Nariniz
Hassasız
Bir o kadar kuvvetli!
Merhaba.
Lionel Ricci- Hello
Tabi hoşça kal diyemediklerim de haydi yolunuz açık olsun de haydi gidin de yolumuz açılsın.
Birileri seyahat etmiş dönüş memlekete
Birileri emekçi haklarında kimi lgbt
Birileri el ele soğuk bira dudak dudağa
Ben ikinci kadehteyim okuyacak makalelerin var yazacaklarım birikti konuşacaklar..
Bir yandan yaslanıp geriye şöyle bir batan güneşin ardından ufka bakasım var ve hala bakasana sirsanaya kendim çıkamıyorum
Olsun
Bebek gibi
Ayaklarımın üzerinde yürümeyi doğar doğmaz öğrenmedim ya
Hele kendi ayaklarım üzerinde durmak 20yılımı almışken
Ellerimin üzerinde durmak süreci umarım daha az sürer
Netflix, fıstık ezmesi, spirulina, macha, verona
Single origin değiliz blendiz ondan lezzetliyiz demiştik zaten
Zaten demeyi sevmem de zaten
Eski aşklar da yalan oldu zaten
Kıyafetler çamaşırlıkta
Süpürdüm koridordaki saçları
Yazılacak kitaplar, hazırlanacak sunumlar, bir ara sahneye çıkacağım hayatta, ki Lina bana "my Lady on the stage" der
Kasımpatılar cam fanusta ben en sevdiğim cafede aklımda dostlar düşmanlar
Hayat göz açıp kapana kadar
Dertlerim dert mi şimdi
Dert yok
Bende yok yok
Spor tayta düğün kırmızısı ruj
Spor ayakkabıya hippi mavisi hal hal
Dantel crop topa bohem tek küpe
Şaşırmış karıştırmış bulunuşum
Hali hazır bulunuşluğum
Her an her şey ve herkese
Biri uzun boylu keskin hatlı
Yumuşak kalpli ve maskülen
Biri kendini bulmuş, kendi olmuş biri
Koşmuş, uçmuş, görmüş, öğrenmiş biri
Şarkılar söyleyip dans edebilen biri
Seyahat edip spor yapıp hem kömür hem beyaz renklerde
Urban ve apatman çiçeği biri
Öyle demişti lise edebiyat öğretmenim
Saksı değiliz ama saksı çiçeğiyiz ve yaban kurutur bizi
Kibarız
Nariniz
Hassasız
Bir o kadar kuvvetli!
Merhaba.
Lionel Ricci- Hello
Tabi hoşça kal diyemediklerim de haydi yolunuz açık olsun de haydi gidin de yolumuz açılsın.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Tuza banıldığı sanılmış ekmek
Adil dövüşmeyenle savaşmak Ona beyaz bayrak sallamak Teslim olmak mı? Yapamam. Kılıcımı daha sağlam tutmak için Bir göğsümü feda etmem gerek...
-
Ben gidince Antalya ağlar Otuzum bu gece Öyle yağmur yağıyor ki Şakır şakır! Anamın karnından gitmişim Göbek bağımı kesmişim Bağlanır...
-
Babamın Kavacık'tan aldığı ev yapımı, mükemmel, ağzımı tatlandıran, bağrımı yakıp geçen şarap ve Lina'nın Sicilya'dan getirdiği ...