2 Ocak 2019 Çarşamba

İçli Hindi

Aslında hiç de karmaşık değil
Kendini tanımak bilmek öyle zor değil
Bazen imkansız o kadar
Ama bazen!
Sonuçta her şeyin sebebi var.
Sevdiklerim, sevmediklerim tarif edebilir bir nebze
Meraklarım, ilgilerim
Uzak durduklarım ve eğildiklerim resmedebilir
İşim, çocukluk hayallerim, erişkin düşlerim
Arkadaşlarım ki "Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim!"
İkramlarım, sakındıklarım bir şeyler söyler hakkımda
Tutkularım, başarısızlıklarım, düşmelerim kalkmalarım
Kazandıklarım, kaybettiklerim, isteklerim, zirvelerim
Mücadelem, tercihlerim, kucaklamalarım
Kabullendiklerim, karşı çıktıklarım, köküm, kabuğum, havam
Huyum suyum, demim, yoğunluğum, imkanlarım
Esnekliğim, çizgilerim, renklerim, hamurum
Sustuklarım, görmezden geldiklerim, göze soktuklarım, avaz avaz bağırdıklarım
Haklarım, hukuklarım, sorduklarım, yanıtlarım
Güldüklerim, ağladıklarım ki "Gözyaşlarımızın tadı aynı!"
Sineye çektiklerim, tekrar ettiklerim ki "Aynı nehirde iki kez yıkanmaz."
Yediklerim ki "Ne yersen o olursun"
Hatalarım, günahlarım, sevaplarım, yıldızım, ayım
Coşkularım, aşklarım, heyecanlarım, bulutlarda gördüklerim
Bildiklerim, bildiğimi sandıklarım, öğretilerim, dilim, memleketim,
Yürüyüşüm, danslarım, dinlediğim şarkılar, izlediğim filmler
Kokum, dokum, nefesim, bakışım, yaklaşışım, uzaklaşışım, ayrılışım
Sesim, sessizliğim, gelgitlerim, söz verişim, öz verişim
Olgunluğum, hamlığım, yaşlığım, deliliğim, aklı selimliğim
Diriliğim, seni gidiliğim, yokluğum, donukluğum
Yazdıklarım, okuduklarım, birleştiklerim, kesiştiklerim
Yerim, zamanım, içim, dışım, yeteneklerim, beceriksizliklerim
Belki bütün bu uydular beni tanımlamaya yardımcı olur.
Olabilir de, bazen olmayabilir de.
Yine de sebep iyi hissettiklerimde
Acıyı da sevişimde
Kıpkırmızı acı biber reçeli
Yakar burnunu damağını dilini
Ama tatlı da bir yandan ki "I have a sweet tooth."
O zaman ben bana olanları aslında bilerek yahut bilmeyerek
Acele ederek ya da düşünerek seçiyorum
Sonuç aleyhime ise de lehime ise de kucaklamayı öğrenmem yetiyor.
Ben de değişiyorum, zaman bükülüyor, ben evriliyorum.
Yahut belki savruluyorum.
Sonuçta kimse yüzde yüz mükemmel bir hayat yaşamıyor, değil mi?
Ve kimse yüzde yüz mükemmel de değil.
Olduğu gibi mükemmel.
Bu yüzden tüm rüzgarları, tufanları, boranları kabul ediyorum.
Kendimi, var oluşumu, gelişimimi, değişimimi, seçimlerimi ve sonuçları kabul ediyorum.
Hakkımsa arıyorum, yorgunsam dinleniyor, yeniden ayağa kalkıyorum
Sevdiklerime de omuz veriyorum, el uzatıyorum, gerekirse gidiyorum
Beraber yükselelim diye, yahut sadece onlar yükselsin diye
Artarken bir yandan eksilebildiğim gibi, eksilirken de bir diğer yandan mutlaka çoğalıyorum
Kendimi kabul ediyorum.
Ben de herkes gibiyim.
Bir tane.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Tuza banıldığı sanılmış ekmek

Adil dövüşmeyenle savaşmak Ona beyaz bayrak sallamak Teslim olmak mı? Yapamam. Kılıcımı daha sağlam tutmak için Bir göğsümü feda etmem gerek...