27 Temmuz 2020 Pazartesi

Peynir Ekmek

Ölümlüyüz ya
Ondan yazıyorum
Yoksa yazmazdım değil mi?
Aramazdım bulacaklarımı bile bile
Hiç sevmedim senle hiç konuşamamayı
Ölmüşüz gibi
Özlem'in annesi gitti.
Kendi de sessiz, tatsız, kokusuz
Bu kadar selamsız sabahsızlığa
Öfkeye, harbe, kine
Bu kadar ümitsizliğe, beceriksizliğe
Tutmalara, germelere, kasmalara
Taşlamalara, yermelere
Birbirini yemelere ne gerek vardı!
Tozuz toz
Kimsenin kozu kimseyi sermiyor yere
Zamansız zamanlamalarımız birbirine uymadı diye
Aynı rengi görmedik diye
Aynı anda sevmedik diye
Kavgalara tutuştuk
Zevklerimizin tartışılmaz olduğunu unuttuk
Canımdan cansınız hepiniz
"parçalandım ve her bir parçamı ayrı yere bıraktım" çünkü ben
Camdan kalbim murano artık
Hem taş gibi hem berrak
Hem de dolu
Aşık oldum
Yanıldım
Sevdim darıldım
Dediler kodular
Hüzne karıldım
Helva helva tatlandım, damakta dağıldım
Ezildikçe lezzetlendim
Kadın oldum heveslendim
Bildim, öğütlendim
Hepsini sildim, yiğitlendim
Gaza geldim efelendim
Tüm mertlikler erkeğe atfoldu
Suç işlese affoldu
Sinirlendim
Penis kıskançlığı dediler
İyice ateşlendim
Paşalar hakanlar hanımları tüketti
Deli divanlar kurdular
Kadın peşi sıra sürüklendi
Halvete seçilen sevindirik oldu
Temiz bir tükürerek bu işin içine,
Kadın hatırladı kendini
Kendine geldi
Hatırladım,
Hatırlatayım.

Buz

Bütün İstanbul biliyor ama iş arkadaşlarım bilmiyor, dedi
Yalan üstüne yalan
Leoparı tanıyamadı
Pars da puma da jaguar da panter de geldi, o görmedi
Bu beşi bir arada'yı anlayamadı
Sandı ki düğündeyiz, nikahta mıyız ne evet'i aslı!ları bilmiyordu
Yaşı küçüktü(!)
Rolünün de hakkını veremedi
Çok yakışıklıyım değil mi?
Deli mi ne!
Yoo, hiç de değil
Ben seni sevdiğimden güzelleştin
Esasın çirkindi, eninde sonunda gördüm gözümün önünde
Ben de bastım hayal meyal bir kadınla
Yer duvar salça
Kadın öldü, zavallı kaçmağa kalktı, yakalandı
Güçlü bir genç kadın zamanı durdurdu
İhtiyar bir balerin havada asılı kaldı, splitte
Dur, dedi, ben sana yemek masası ve sandalyelerini getireyim, lazımdır
Genç kadın bir daha şıklattı parmağını
Dedim balerine evimde bir dans etseniz de arınsa havası
Erkek partneriyle süzüldüler
İçime su serpildi
Geçmiş geçmişte kaldı
Aşıktım'lara yeniden aşık olmak zorlaştıkça zorlaştı
Bir açtım gözümü
İçimde Arya öfkesi
Rutubetli evlerde çürüyor nasılsa diye dindirdim
Kocaman küp buz, yarım litre su
Serinledim.
Zaten,
yeniden sevememiştim.


11 Temmuz 2020 Cumartesi

Kayseri Mantısı

Bir İstiklal yürüyüşü
Bir Sarıyer martısı
Bir Türk kahvesi
Belki bir sıcak ekmek somunu
Bir rüya hatrınaydı
Sana dönüşüm
Kendime soruşum
Aman diyişim
Kendi sözümü yiyişim
Korkmayışım
Atlayışım
Bir avuç ince kumun
Ayaklarımın altında çakılların
Kıyıyı çatlatan dalgaların
Sıcacık güneşin
İronik ayın
Tüm retroların ve
Ya tutarsa'ların
Kendine şans vermeye inanmanın hatrınaydı
Dört yılın dile kolaylığının
Bir kurşun ağırlığında beklemişliğin
Bir kuşun kanadındaki sevdanın
Hadsiz tırtılın kanatlanışının hatrınaydı yahut..
Adsız ozanların ağıtlarında senin
Adını duymanın köprülü türkülerde
Öyle dramatik travmatik ölümler kalımlar içinden
Yılların içinden sıyrılıp
Sessiz sakin kolayca çıkıp gelmenin hatrınaydı bir bayram arefesinde
Gecenin üçünde tanrı misafiri kılığında.
Sana yazdığım her satır, seni yüceltmek değil
Bilakis seni yermek, seni yerden yere sermek içindi
Söylediğim her şarkının nağmesi, ezgisi, dizesi
Kendimi aşka hala inandırmak hatrınaydı
Malum yaş alan gönlüm neler görmüştü
Yaş alırken su basmıştı boğulayazmıştı da
Neyse ki vazgeçmeyi de acılarıyla birlikte unutmuştu
Hani bütün gece beklemiş bir demlik çayın tortusu nasıl bir halka iz yaparsa karafta
Ben de öyle belirgin bir arafın hizasında
Buyur ettim seni
Pişman olmam.
Ya biliyordum derim
Ya da sürpriz olur sevinçlerim.


Tuza banıldığı sanılmış ekmek

Adil dövüşmeyenle savaşmak Ona beyaz bayrak sallamak Teslim olmak mı? Yapamam. Kılıcımı daha sağlam tutmak için Bir göğsümü feda etmem gerek...