“Rüzgarlarda titreyen sonbahar yaprakları gibi
Sonra uçmak ve kaybolmak gibi
Elimden tutacak herkes uzakta demek var ya beni
Öldürüyor”
On beş yaşında mıydım neydim
Oturup kalkmayı bilemezsem diye
Eteğin altına kısa tayt giydiğim yaş işte
Oturup kalkmayı öğrendim ama
Öğrendiklerimi unutmam
Öğrenmediğim o hale dönmem zor oldu
Şimdi ya sadece kısa tayt
Ya da sadece etek giyiyorum
Bakan zaten görmek istediğini görüyor değil mi
İşte o zaman bir akor, bir yürüyüş
Avuç içine çizilen
Tükenmez kalemden bir gülüş
Sonra onca kış, biraz yokuş
İki oğlan bir düş
Karısından habersiz merak
Yıldız Tilbe ağzından bir çüş
Ben o yaşta başladım
Şimdi tabi iyi yapıyorum
Az şarkı söylüyor, daha çok
“Artık kısa cümleler kuruyorum”